7 Mayıs 2017 Pazar

Doğadaki Büyük Sır : Matematik

Matematiğin evrensel olduğunu hemen hemen her  yazımda belirtmiştim. Matematik insanlık tarihiyle başlar ve keşfedilmeyi bekler. Şimdiye kadar nice matematiksel olaylar keşfedilmiştir. Bu haftaki yazımızda matematik ve doğa hakkında konuşacağız.




Yandaki gördüğünüz fotoğrafı Adana Şakirpaşa Tren Durağında çekmiştim. Tabi ilk görüntüleme amacım güneşin tren rayları ve gökyüzü ile mükemmel uyumuydu. Daha sonra konu matematiğe gelince fark ettiğim bir durum ortaya çıktı. Tren rayları birbirine paralel şekilde devam etmekte ve gözle görülemeyecek düzeye kadar birbiri ile kesişmemekte idi. Burayı matematik ile ilişkilendirecek olursak , doğada bulunan insan eliyle yerleştirilmiş tren rayları birbirine paralel şekilde devam eder.







Ne içindeyim zamanın , ne de büsbütün dışında. Yekpare geniş bir anın , parçalanmaz akışında demiş Ahmet Hamdi Tanpınar. Kendimi zamanın içinde hissedemediğim bir gün kendimi Muğdat Cami'sinde bulmuştum. Caminin dekoru oldukça dikkatimi çekmişti. Duvardaki kırmızı beyaz kırmızı beyaz diye devam boyalar birer örüntüyü simgeliyordu. Yerdeki hali ise tam noktalı kağıt gibiydi. Kolonlarda ise altıgen bir şekil sürekli tekrar etmekteydi. Yan taraftaki tahta korkuluklar ise birbirini kesmeyen doğru parçaları şeklinde idi. Yine halının deseninden bir simetri elde etmekte mümkündü. Zamanın içine bir parça olsun diye Muğdat Camii bana matematiğin oldukça detaylı bir şekilde kullanıldığını göstermişti. 




Her insan  belli bir yaşa geldikten sonra ''Geçmişe dönmek isteseniz hangi çağınıza dönmek isterdiniz ? '' sorusuna vereceği cevap genellikle çocukluk çağlarım olurdu.Teknolojinin hızla gelişmesi çocukların sokağa çıkmaları yerine onları hızla eve mahkum etti. Sokakta çocukluğunun zirvesini sonuna kadar yaşamış -belki de son kuşak- bir insan olarak , her fırsatta sokağa çıkıp  , parklara gitme fırsatını aramaktayım. Yandaki fotoğrafı ise arkadaşlarla Mersin Tabiat Parkına yaptığımız ziyaret sırasında , çocukluk yıllarımda çok sevdiğim kaydıraktan kaymak için kaydırağın tepesine çıktığım zaman çektirmiştim. Bu fotoğrafın matematiksel boyutunu ise bu haftaki konumuzda gördüm. Üzerine oturduğum tahta elle tuttuğum tahta birbirine paralel doğru parçaları idi. Boncuklarla tutturulmuş iplerin alt kısımları ise birer parabolu temsil eder gibiydi. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder